RÖPORTAJ

Veteriner Hekim Aybars Fidan ile bir araya geldik. Fidan, hem veteriner hekimlik mesleği hem de hayvan sağlığı hakkında önemli bilgiler verdi.

Yazar  | 

“Tüm veteriner hekimlerin içinde hayvan sevgisi olmalı”

Veteriner Hekim Aybars Fidan ile bir araya geldik. Fidan, hem veteriner hekimlik mesleği hem de hayvan sağlığı hakkında önemli bilgiler verdi.

Kemerburgaz’da hizmet veren Vetsense Veteriner Kliniği Hekimi Aybars Fidan ile veteriner hekimlik, hayvan hastalıkları ve sokak hayvanlarının durumu hakkında konuştuk. Sahipsiz hayvanların yaşam koşullarını değerlendiren Fidan, bu sorunun önüne geçebilmek için kökten çözümün kısırlaştırma olduğunu söyledi.

Veteriner hekim olmaya nasıl karar verdiniz? Bu mesleği size sevdiren nelerdir?

Küçüklüğümden beri hayvanları seviyordum ve her zaman, kocaman bir köpeğim olsun isterdim. Bir gün annem beni aradı ve bana kocaman bir köpek aldığını, hemen eve gelip onu görmemi söyledi. Gittiğimde büyük bir köpek ararken annemin söylediğinin aksine, gömlek cebine bile sığabilecek kadar küçük bir köpekle karşılaştım. İlk başta çok şaşırdım ama sonra onu çok sevdim. Joshua ismini verdiğim bu köpek, hayvanları daha fazla sevmemi ve yapmak istediğim mesleğin, veteriner hekimlik olduğuna karar vermemi sağladı. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Hekimlik bölümünden mezun olduktan sonra da hemen çalışmaya başladım. 2017’de İzmir Bostanlı’da ilk kliniğimi açtım. Daha sonra İstanbul’a taşındım ve Kemerburgaz’da kliniğimi açtım. O günden itibaren Kemerburgaz’da  hizmet vermeye başladık.

Kliniğinizde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Burada, rutin kontrollerden operasyonlara kadar her şeyi yapıyoruz. Hiçbir detayı atlamamaya dikkat ederek teşhisi koyuyor ve tedaviyi uyguluyoruz. Acil hastalar geldiğinde daha pratik olmak, daha çabuk çözüm üretmek gerekiyor; çünkü hayati riski olan hastalar geliyor ve ne olursa olsun onu kurtarmak için her şeyi yapıyoruz.

Sizce bu mesleğin zorlukları nelerdir?

İşini çok seven biri olarak aslında, çok fazla zorlanmıyorum. Bu mesleği yapabilmek için zaten en önemli nokta; hayvanları sevmek ve onlara sevgiyle yaklaşmak. Hayvanlara en iyi şekilde hizmet verebilmek için bence, tüm veteriner hekimlerin içinde hayvan sevgisi olmalı. Bu olduktan sonra hiçbir şey, size zorluk gibi gelmiyor. Bunun dışında, beni en çok etkileyen; bir hayvanın hayatını kaybetmesi. Böyle bir durumla karşılaştığımızda ben de en az, o hayvanın sahibi kadar etkileniyorum ve üzülüyorum.

Mesleğinizde yaşadığınız ve sizi çok etkileyen bir anınız var mı?

Aslında unutamadığım ve fazlasıyla etkilendiğim birçok olay yaşadım. Hafızama kazınanlardan bir tanesi; getirilen iki aylık ve ölümcül hastalığa yakalanmış bir kediyle ilgiliydi. Kedinin durumu çok ağırdı ve sahiplerine, birkaç gün bizimle kalması gerektiğini söyledik. O iyileşene kadar geceleri, nöbetleşe başında bekledik ve ara ara uyanıp ona serum verdik. Ciddi bir bakımdan sonra iyileşti. Kedinin sahiplerinin küçük bir kızı vardı. Bu kız, biz onun kedisini iyileştirdiğimiz için bize teşekkür etmek amacıyla resmimizi çizmiş. Kediyi almaya geldiklerinde bunu bize hediye etti. Benim için çok unutulmaz bir anıydı.

”Bir bebeğe nasıl davranılıyorsa yavru hayvanlara da öyle davranılmalı”

Yaz aylarında evcil hayvanlarda en sık görülen hastalıklar nelerdir?

Yaz aylarında, evi havalandırmak amacıyla açılan camlarda düşmeler sıklıkla yaşanabiliyor. Hayvan sahiplerine en önemli tavsiyem; bir odayı havalandıracakları zaman orada bulunan dostlarımızı mutlaka dışarı çıkarmalarıdır. Bu aylar, kedilerin kızgınlık dönemleri oluyor ve balkon demirine, cama çıkmaya başlıyorlar. Bunun nedeni de kısırlaştırılmamalarından kaynaklanıyor. Böyle kazaların yaşanmaması için kısırlaştırma yapılması çok önemli. Ayrıca bu aylarda pirelenme ve kene ısırası vakaları çok sık görülüyor.

Hastalık ya da kaza gibi durumlarda kimyasal ilaçlar yeterli gelmiyorsa uyguladığınız alternatif tedavi yöntemleri de var mı?

Bitkisel tedaviler yani diğer adıyla fitoterapi, bazı durumlarda kimyasal ilaçlardan daha etkili olabiliyor. Bu nedenle ben, bazı hastalıklarda fitoterapi yöntemini kullanıyorum. Özellikle; idrar yollarıyla ilgili rahatsızlıklar ya da deri hastalıklarında iyileştirici özellikleri çok yüksek.

”Kısırlaştırmaya karşı olanları barınakları gezmeye davet ediyorum”

Bir veteriner hekim olarak barınak ve sokaklarda yaşayan sahipsiz hayvanların durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Barınak ve sokaklarda yaşayan hayvanların yaşam koşulları çok zor ve belediyelerin sağladığı ödenekler bu konuda biraz kısıtlı. Sokaklarda ya da barınaklarda yaşayan hayvan sayısının azalması için kısırlaştırma yapmak gerekiyor. Bazı insanlar, kısırlaştırmaya karşılar ama ben, böyle düşünen herkesi barınakları gezmeye davet ediyorum. Orada yaşayan hayvanları gördüklerinde mutlaka, fikirlerini değiştireceklerini düşünüyorum.

Son olarak sizce, bu sahipsiz hayvanlar için ne gibi çalışmalar yapılabilir?

Barınakların durumunun iyileşmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bu iş ancak sosyal sorumluluk projesine dönerse düzelebilir. Barınaktaki şartlar ise daha büyük projelerle düzeltilebilir. Ben, 4 köpeğimi de sokaktan sahiplendim. Özellikle yazlık alanlarda bir hevesle alınıp yaz bitiminde barınağa bırakılan birçok hayvan var. Söylediğim gibi; bu popülasyonu azaltabilmenin kökten çözümü kısırlaştırmadır.

 

 

Bir önceki yazımız olan ŞUAN DA HERKESE LAZIM OLAN MÜZİKTİR... başlıklı makalemizde özgür aras ve Sibel Bilgiç hakkında bilgiler verilmektedir.